14 Haziran 2011 Salı

en çok değişen okuma biçimidir.



afili adamdır calvino. bir kış gecesi eğer bir yolcu'da okuma biçimlerinden bahsettiğinde tüm o muhabbetin, yıllar yıllar sonra nereye varacağını pek kestiremese de en mühimi olan kozmokomik'te zamanın ötesine geçmiştir. en günlük olan ise en demodelerindendir...


kozmokomik, şimdiye kadar okuduğum, işittiğim en çılgın üreteç ya da yürüteçtir benim için. şaka değil. can yayınları baskısı da "tüm kozmokomikler" de....


bi de döneyim tekrar okuma biçimlerine. günümüzde portatifleşen entelektüel alışkanlıkların en ilginci müzik dinlemektir. bu sahici gerçek katiyen değişken değil, kesindir. çünkü müzik dinlemek bir kitap okumak, bir film izlemek, bir tabloya bakmak ya da tiyatroya gitmek kadar "keskin" değildir. hayatında ilk duyduğu şeyler kurbağaların "ekolayzırı" olan arkadaşlarım da bunu doğruladı aslında. yolda yürüyün sizi hiç bir parşomen bulmayacaktır. en fazla kapakları... ama hayatınızı değiştirecek bir şarkı her an karşınıza çıkabilir.
<<... Her şey bir andan diğerine, basit ve doğal bir biçimde gerçekleşebilirdi: birbirimize elimi yaklaştırmadan bunca ayrı gidişten, birbirimize bunca yabancı kaldıktan, bu paralel akışa tutsaklıktan sonra, uzayın bu incecik oluşumu, daha gerginleşecek ve aynı zamanda daha yumuşayacak, boşluk sıkışacak hem de bu bizim dışımızdan değil de içimizden gelerek, Ursula H'x ve beni bir araya sıkıştıracaktı...>>
şimdi ben önereyim mezarındaki italo' ya şu uzayın formu' nu spiritualized dinleyerek bi okuyu versen ya...

http://soundcloud.com/njosnavelin4/dafsfdsfv




foto: The Adventures of Baron Munchausen'  den... Calvino' ya en yakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder