18 Kasım 2010 Perşembe
Büyük Ev Ablukada
Evet bir Turgut Uyar şiiri ve Alican Tezer' li, Bartu Küçükçağlayan' lı Okan Kaya' lı bir Cihangir grubu. Cihangir dememin sebebi var...
Bundan bir kaç hafta evvel Tophane' de bir evde, Çıplak Ayaklar Sanatevi' nde (gerçekten mekanın ünvanını hatırlayamadım) gizlicene, kendi çevrelerince bir konser yaptılar. İçeride Okan Yalabık, Onur Ünsal hatta Cem Yılmaz dahi vardı; tabii bunun dışında başka, bir sınıfın mensubu olduğunu gösterebilen bir sürü insan da yok değildi. Şöyle bir düşününce; olan bitenin gerçekten bireyin ekonomik özgürlüğünden kaynaklanabileceğini düşündüm ilkin. Düşünsenize; sahneye çıkan elemanların hepsinin zaten hayatlarını idame ettirebilmek için yaptıkları bir iş vardı. Kaldı ki bunun dışında, bu konser ne paralıydı; ne de yapılan müziğin bir "açılma ya da genişleme" kaygısı-tasası vardı. Bunu sahnenin önünden ben çok net hissettim. Olan biten tamamen müzikal bir aktiviteydi ve kafamızı karıştırmaya mahal verecek o tüm 2000'ler sıkıntısı Peyote' nin orta katındaki vokalistlerin sırtında yük idi.
Peki ya ben bunu neyle mukayese ediyorum?
İstanbul' da, bağımsız müzik sahnesi adına sahiplenilmek zorunda hissedilen bir kaç imaj sözkonusu gördüğüm... Biraz Anadoluluk (burda kendime bir not düşüp afilifilintalar.com' daki apartman çocuğu ulusalcılığı mevzuuna geri döneceğimi salık veriyorum) biraz sokağın bağrından kopmacılık ve tabii en sinir olduğum olarak Kadıköy müritinden merkeze uzak olma bilinci yaratmaya çalışmak. İşte bu saydığım parametreleri hissettiğimde çoğu zaman karşımdaki topluluğu sorgulamak zorunda kalıyorum açıkcası. İsim vermek de pek istemiyorum, ama Kadıköy müziği diyince zaten bu işi irdeleyebilen insanların gözünde bir şeyler imgelendiğinin de farkındayım doğrusu...
Bir de bunların dışında; ekonomik hürriyetini kendi mesuliyetine almamış fakat ailevi olarak mezkur bir ekonomik statüye sahip olan insanların "icra ettikleri" müzikler var ki, ben onlara "Mac' im var müziği" diyorum ve genelde komik buluyorum.
Her neyse, ardalanan diğer satırlarda belirttiğim şeylerden yola çıkıp, Cihangirlilik deneyimini insanlara gayet sıradan ve gündelik hayatlarının bir parçası olarak veren Büyük Ev Ablukada' yı (speyşıl tenks canavarbanavar) ben çoğu İstanbul grubundan samimi ve doğru işlerin peşinde görmekteyim. Ve mesela sahnenin karşısında onlara baktığımda sahneye çıktıklarında müzisyen olmanın zorunluluğunu hissettirip, işin bir boyutunun eğlence olduğunu bana ve TOLGA BEY e hissettiren zihniyetlerinden ötürü de oldukça müteşekkirim.
(Bunu da nasıl hissettik söyleyeyim Tolga da ben de birbirimize baktık ve "abi bartu yaaa" diyebildik mesela...)
Neyse İyi bayrams...
www.myspace.com/olmadikacariz
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder