17 Kasım 2010 Çarşamba

Emile Ajar / Romain Gary


<<İnsanoğlu düş kurmaya başladığından bu yana, o kadar çok imdat çağrısı yapıldı, denize o kadar çok şişe atıldı ki, denizi hala görebilmek, denizin yerinde bir şişe yığını görmemek insanı şaşırtıyor>>
                            Biletiniz Buraya Kadar'dan...
Bence benim jenerasyonumun ve 2000'ler ent
elektüellerinin en büyük şanssızlığı, kitaplarla haşır neşir olmaya başlama evresinde Emile Ajar ya da Romain Gary değil de JD Salinger' le başlamasıdır.

Gary' nin Biyografisine baktığımda ve kitaplarını mukayese ettiğimde öncelikle aklıma Vus' at Ö. Bener geliyor. Gary, Litvanya asıllı; daha sonra Fransa' ya göç eden bi ailenin çocuğu ve '40larda Fransa ile savaşa da katılmış. Geleyim başından beri 'Ajar ya da Gary' dememdeki sebebe; kendisinin Gerçek adı Romain Gary' dir fakat Emile Ajar ismiyle de romanlar yazmıştır. Mesela aynı zamanda benim ilk okuduğum kitabı olan Onca Yoksulluk Varken...
Onca Yoksulluk Varken, Ajar' ın aslında Salinger üslubuyla yazdığı (bunu Wes Anderson' daki Salinger dozuyla eşleştirebiliriz) roman; Cezayir asırlı bir fahişe çocuğunun, onun gibi yetim kalmış fahişe çocuklarına bakan Madam Rosa ile arasında geçenleri anlatıyor. Çocuğun başından geçen, bir anneye duyulan özlemin ele alındığı baş kısımlardaki seçilen imgelemeler de oldukça kuvvetli ve esprilidir ayrıca. Bir açıdan başlangıçtaki protagonist karaktere eklemlenen diğer karakterleri tanıdığımız kısımlar da yine Jeunet' in Amelie' sini aklıma getirmiştir açıkcası...

Öbür taraftan, Romain Gary' nin yazdığı kitapların hiç birinin baskısı bulunmamakta. Olayın Türkiye' deki müsebbbibi Can Yayınları' dır. Benim kadar şanslıysanız buluyorsunuz ben diğer kitaplarını da buldum, mesela Biletiniz Buraya Kadar...


Aslında Biletiniz Buraya Kadar' ı sevmemin sebebi özünde içerisinde barındırdığı veciz sözlerden geçiyor. Çünkü bence kitap konteks itibariyle çok da derdi olan bir yapıt değil. Ama yine Salinger karakterleri kendini gösteriyor; bir anda sadece her şeyi yapabilen karakterler vesaire. Mesela 68 yaşında sörf yapan multimilyoner.

Öteki kitaplarına geçersem, Romain Gary' nin Cennetin Kökleri kitabı da oldukça ilginç. Kitap aslında Onca Yoksulluk Varken' de olduğu gibi bireyin kimliğini arayışına ve sorgulamasına dayanmakta, Alman toplama kampındaki Morel' in Afrikadaki fillerin özgürlüğüne ve onu öldürenlere karşı cephe alışı ve filler için baş koyduğu yoldaki aldığı ilhama falan dayanmaktadır. Ama bunu yaparken yine insanı tebessüm ettirecek bir güven ya da bir sarı tonu vardır ki kitabın aldığı bir form olmadığı için ya da başka bir deyişle ucu açık olduğu için her türlü iyiye çekilebilinir. Tebessümlere geri döneyim, normal ki, Afrika' nın 'dünyanın hayvanat bahçesi' oluşu olayları oldukça güzel bir düzleme sokuyor. Morel' in aldığı kararların harflere tezahür edişi de. Ki Gary bu kitabıyla Goncourt Ödülü almıştır.


Evet, son olarak Goncourt Ödülüne  ve fotoğrafa değinmem gerekirse, ödül Fransız yazarları arasında verilirmiş. Fakat olayı ilginç yapan, bu ödülü herkes bir kez alma hakkına sahip olmasıdır. Çünkü, Gary bu ödülü hem gerçek adıyla (1956 da Cennetin Kökleri ile)  hem de Emile Ajar adıyla (1965 de Onca Yoksulluk Varken ile) almıştır ve Fransız yazarlar arasında bir tartışmaya yol açmıştır.  Fotoğraf ise Gary ve eşi aktrist Seberg...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder