18 Kasım 2010 Perşembe

Eğer Wes Anderson Filmlerinin Hepsini İzlediyseniz #1


Bunny and The Bull (2009)-Paul King

Hangi festival olduğunu unutmuş olsam da bir festivalde izlemiştim kendisini. İngliz sinemasına dair insanlar pek konuşmazlar, Hitchcock ve Boyle dışında pek bileni de olmaz ama yenilerde masal anlatma havasına bürünen ve ekonomik olarak hallice destekli bir sinema ve bağımsız filmlere kafaları dayamış durumdalar... Bu bağımsız sektöründe de İngliz olarak sadece Shane Meadows var sanmayın, Andre Arnold (Fish Tank)  Martin McDonagh (In Bruges) Garth Jennings (Son of Rambow, The Hitchhikers Guide to the Galaxy) ya da Bowie' nin oğlu Sam Jones' u da es geçmeyin derim.
Bu filme de gelirsem, Bunny and the Bull o kadar net bir film ki; "Michel Gondry kadrajındaki Wes Anderson karakterlerini yakalayablirsiniz" desem dahi yeter. Ve çok da güzel bir hikayeye sahip bence. Şöyle ki; filmin başlangıcında Stephen' in sosyopat bir evkuşu olduğunu görüyoruz (nedense evin sokaktan görüntüsü aklıma Stuart Little' daki evi getirdi) ve ilerleyen dakikalarda ise olayalara metafiziki flashback'ler yardımıyla dahil olup hem Stephen' in neden sosyopat olduğunu hem de var olan diğer takıntılarını görüyor... Rüya gibi dekorlar, harika ışıklar ve cıvıl cıvıl karakterler...

I Served King of England (2006)

Hayatımda gerçekten etkilendiğim, günlük rutinim devam ederken anımsadığım film sayısı çok azdır. Bu filmi o kadar çok seviyorum ki. Başka da sinematik masal izlemeye gerek duymuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder